Yolculuk İçindeki Belirsizlikler

Yine yeniden bir yolculuğa çıkacağım. Hazırlık yapmak lazım, hem kendimi zihinsel ve fiziksel olarak, hem de motoru hazırlamam lazım. Hepsinden önce gideceğim yerler hakkında birşeyler bakmam gerekiyor. Aslında bir yanım “neden gerekiyor ki? bas git işte, halledersin yolda” diyor. Tabii anlaşılacağı gibi bu duygusal yanım. 🙂 Mantığım ise “Olur mu öyle şey, ya şu olursa, ya  bu olursa” diyerek beni güven alanımda tutmaya zorluyor.

Öyle uzun uzun araştırma yapan biri hiç olamadım. Genelde sınırlar, geçiş noktaları (eğer varsa gemi geçişleri), alınması gereken izinler ve tehlikeli bölgelerin olup olmadığını araştırıyorum. Tabii bir de gezi boyunca odaklanacağım bölgeleri belirlemek için biraz bakınıyorum. Çünkü ne kadar hazırlanırsanız hazırlanın hep birşeyler eksik kalıyor 🙂 Bir şekilde her şeyin yolda halledilebileceğine, öğrenilebileceğine inanıyorum.

Artık internet sayesinde gideceğiniz yer neresi olursa olsun orası hakkında bilgiye, rotalara ve fotoğraflara ulaşabiliyorsunuz. Gideceğiniz yerin fotoğraflarına önceden bakar durursanız oraya gittiğinizde nasıl şaşıracaksınız? Sizi nasıl etkileyecek? Ben Afrika yolculuğuna çıktığım zaman Mısır’da piramitleri görünce hiç birşey hissetmedim. Ayrıca Mısır bizim ilk durağımızdı ve çok heyecanlıydık. Yine de hissedemedim. Çünkü filmlerde veya bir çok mecrada o kadar çok gözümüze sokuluyor ki artık sıradanlaşıyorlar. Gerçeğini görünce o da sıradan geliyor. Mesela Nordkapp’a giderken Norveç’de 3-4 fiyort geçtikten sonra artık geçmemeye başladım. Başta çok heyecanlı geliyordu. Manzara, yollar, virajlar herşey süperdi. Fakat 50km karşı kıyıyı seyrederek gittikten sonra tekrar bir 50km bir saat önce geçtiğiniz yolu izlemek bir yerden sonra sıradanlaşıyor ve anlamını yitiriyor. Onun için çoktan bıraktım fotoğraflara bakmayı. Biraz belirsiz kalsın istiyorum. Siz de deneyin!

Nerden aklıma geldi şimdi tüm bunlar diyeceksiniz. 2-3 gündür Orta Asya’da Altay bölgesi, Kazakistan-Çin ve Kazakistan-Rusya sınırı arasındaki bölgeleri araştırıyorum. Daha önce geçmiş gezginlerin yazılarını, deneyimlerini okuyorum. Aynı yoldan geçen onlarca gezgin olduğu halde hepsinin anlattığı ya da takıldığı noktalar farklı. Hepsi de aynı yolun farklı yanlarını anlattığı halde hala belirsiz kalan yerler var. 🙂 Bir taraftan da Japonya’nın hemen üstünde aslında Japon adası olan ama Rusya’ya ait bir ada (Sakhalin) üzerinden Japonya’ya nasıl geçerim diye bakınıyorum forumlara. Neden bilmiyorum canım oradan gitmek istiyor. 🙂 Bırakın buradan 15 bin kilometre ötede Sakhalin adasına gitmek için binmem gereken geminin kalktığı Vanino şehrine nasıl gideceğimi, sadece o gemiye binmek için gereken adımlar için bile bir sayfa belirsizlik yazabilirim. Daha japonya’ya indiğimde karşılacağım belirsizliklerden bahsetmiyorum bile. 🙂

Yapmak istediğim rotanın benzerini 1998’da yapmış 2 kişinin yazılarını okudum internette. Düşünsenize benden 17 yıl önce yapmışlar. Eminim ki benim hiç birşey bilmediğimi düşündüğüm bu halimden bile az şey biliyorlardı yapacakları yolculuk hakkında.

İşte tüm bunları düşünürken kendimi kaygıya kapılmış buldum. Bunu yapan beni güven alanımda tutmaya çalışan mantık tarafım. Sonra gülümsedim ve kendi kendime “aman boşver Serkan, tüm bu belirsizliklerle güzel yolculuk zaten” dedim. Çoğu zaman mantıklı bir mühendis kafalı olduğumu bildiğim için bazen duygusal yanımın ağır basmasına seviniyorum. Yoksa bu yolculukları nasıl yapabilirdim?

Yolculuklar belirsizlikleri ile güzel. Bırakın biraz belirsiz noktalar kalsın. Siz de onları keşfetmenin tadını çıkarın 😉

TAGS

No Comment

No Comments

Post a Comment