20 Mart 2017
| Facebook
613
23
Akşam hem yağmur yağdı hem de çok rüzgar çıktı. Yaklaşık 1 aydır Patagonya bölgesinde sürüyorum ve tamamını kamp yaparak geçirdim. Bir çoğunu da doğada rasgele yerlerde yaptım. Çünkü Patagonya'dayım. Benim için Patagonya doğa harikaları ile dolu bir yer demek. Burada üstü kapalı dört duvar arasında kalma fikri sanki bir şeyleri kaçırdığımı düşündürüyor bana. Zaten bir yıllık gezinin sadece bir ayı böyle geçiyor. Hadi onu geçin koca hayatımın sadece 1 ayı olduğunu düşünün. Dönünce yine kaldığım yerden, sahip olduğum her şeyle beraber hayatıma devam edeceğim. Tüm bunları düşünürken gece rüzgarı ve yağmur sesini duyunca kapalı bir yerde olmayı özlediğimi fark ettim. Doğada, ormanda, çölde... uyurken hiç bir zaman deliksiz sabaha kadar uyuyamadım. Sürekli tetikte bekliyorsunuz. Bir hayvan mı geldi, biri mi geldi? Ortamda farklı bir ses duyunca bilinçaltınız sizi otomatik uyandırıyor. Bunların hepsine bir süre sonra alışıyorsunuz. Sonra eski insanları düşünüyorsunuz. Acaba böyle mi yaşıyorlardı? Sürekli tetikte... Neyse diyeceğim o ki, insanın kötü de olsa kafasını sokacak bir yeri olması ne güzel bir şey. Eğer akşam olunca kafanızı sokabildiğiniz bir eviniz varsa, bunun için şükredin, çünkü çok değerli bir şey. Her gün güneşin batma saati yaklaştığında kafamı sokacak bir yer aramak ve bazen bulabildiğin ile idare etmek sahip olduklarının değerini daha iyi anlamanızı sağlıyor. Öyle işte paylaşmak istedim.

